Ar-Ge personeli ve harcamalarında özel sektörün güçlendiği, ihracatta yüksek teknolojinin payının katma değeri yükselttiğini bunun da inovasyonun sürdürülebilirliğini sağladığı açıklandı. Türkiye’nin patentte uluslararasılaşma, teknoparklarda verimlilik ve akademide nitelik konusunun yeniden analiz edilerek iyileşmesinin gelişmeyi hızlandırıcı etkisi olduğunun altı çizildi.
Cumhuriyet’in 100’üncü yılında, her yıl Türkiye’nin gelişme trendini belirleyen Türkiye Ar-Ge ve İnovasyon Raporu’nda bu yıl çarpıcı sonuçlar yer alıyor.
Bu yıl dördüncüsü açıklanan Türkiye Ar-Ge İnovasyon Raporu Direktörü ve raporu hazırlayan Ser Akademi Genel Müdürü Dr. Ömer Özdinç, Ar-Ge ve inovasyon tarihinin son 16 yılında olan bir ekip olarak dünya çapında onlarca veriden çıkan sonuçlar ışığında raporu hazırladıklarını belirterek, “Türkiye’nin 100’üncü yılında yüz yıllık birikimimizi değerlendirme ve ülke olarak katettiğimiz mesafeyi görme imkanını rapora yansıttık. Bugün, yukarıda saydığımız alanlarda ulaştığımız seviye, tam arzuladığımız düzeyde olmasa da bu ülkeyi bizler ve çocuklarımız için hür bir vatan kılmak uğruna canını veren şehitlerimizin ve Cumhuriyetimizin kurucularının çabalarının boşa gitmediğini göstermektedir.” şeklinde konuştu.
Ekonomik bağımsızlık göstergesi olan imalat sanayi ihracatında 1962 yılında 4 milyon dolar civarındayken, Dünya Bankası verilerine göre bugün 190 milyar dolara yaklaştığının altını çizen Özdinç şöyle devam etti:
“Son 60 yılda dünyada bu değeri en çok artıran ilk 3-4 ülkeden biriyiz. Üstelik yüksek teknoloji ve orta-yüksek teknolojinin toplam payı bu tutar içinde %35’i aşmıştır. 1962’de 70 ülke içinde 43’üncü sırada olan Türkiye, bugün 103 ülke içinde Avusturya, İsveç, Macaristan, BAE, Slovakya, Danimarka, Brezilya, Romanya ve İsrail’in üzerinde 21. sırada yer almaktadır. Bu veri, imalat sanayi ihracatında muasır medeniyetlerden uzak olmadığımızı ancak, daha iyisini yapmamız gerekiyor ama doğru yoldayız.”
AR-GE VE İNOVASYONUN KARNESİ BU RAPORDA
Türkiye ekonomisinin bugünü ve geleceğine ışık tutan araştırma, geliştirme ve inovasyon odağında verileri anlamlandıran Türkiye 2023 Ar-Ge ve İnovasyon Raporu, Türkiye’nin Ar-Ge personelinin artmaya devam etmesinin yanında, 12 yıl önce sadece yükseköğretimin yarısı kadar Ar-Ge personeli istihdam eden özel sektör, Ar-Ge personeli istihdamında yükseköğretimi geçti. Bu da özel sektörün Ar-Ge yatırımlarına daha çok odaklandığını gösteriyor. Türkiye, OECD ülkeleri içinde %11 ile Ar-Ge personeli sayısını en çok artıran ülke konumuna yükseldi. Yüksek teknoloji ve yazılım bir yıl içinde 52.000’in üzerinde istihdam sağlayarak bu alanda liderliğini sürdürüyor.
AR-GE HARCAMALARINDA OECD’DE ARTIŞ TRENDİNDE İZLANDA’DAN SONRA İKİNCİYİZ
Türkiye, OECD ülkeleri içinde İzlanda’dan sonra nüfus başına Ar-Ge harcamalarını (satın alma gücü dolar paritesi bazında) %14 ile en çok artıran ikinci ülke olduğu açıklanan raporda, son 7 yılda Ar-Ge harcamalarında %104’lük artış ile OECD içinde artış trendinde lider konuma yükseldiği görülüyor.
2022’de enerji ve ulaşım telekomünikasyon alanlarında büyük artışlar yaşandığı Ar-Ge harcamalarında %12’lik artışla kamunun en çok artış sağladığı belirtilen raporda, özel sektörün payının %61,4, kamunun payının %4,8 ve üniversitenin payının ise %33,8 olarak gerçekleştiği görülüyor
İHRACATTA KATMA DEĞERLİ YÜKSELİŞ SÜRÜYOR
Diğer yandan, teknopark şirketlerinin ihracatının cirolarının %68’ine ulaşmasının yanında, yazılım ve yüksek teknoloji ihracatı ilk kez ciro içinde %21’e ulaşması dikkat çekiyor.
Yazılım sektörünün önceki yıla göre yurt içi satışları dolar bazında sadece %5 civarında artarken yurt dışı satışları %20 oranında yükselmiş ve %15 olan genel özel sektör genel artış ortalamasının üzerine çıktığı açıklanan Türkiye Ar-Ge ve İnovasyon Raporu’nda yazılım sektörü ilk defa ciro içindeki ihracat oranını %21’e çıktı.
AR-GE VE TASARIM MERKEZLERİNDE FİRMA BAŞINA PATENT VE PERSONEL SAYISINDA ARTIŞ
Türkiye Ar-Ge ve İnovasyon Raporu verilerine göre, Ar-Ge ve tasarım merkezlerinin toplam sayısında düşüş devam ettiği, buna karşılık son yıllarda verimlilik ve performans artışı gözlemlendiği açıklandı. Ar-Ge merkezi sayısı 1592’den 1576’ya düşerken, Tasarım merkezlerinin sayısında 338’den 316’ya daha belirgin düşüş oldu. Toplam istihdam sayısı ise, 4.000’e yakın artış göstererek, 82.500 kişiye ulaştı Firma başına ortalama tescilli patent sayısı 5,2’den 6,5’e yükselmiş, firma başına ortalama personel sayısı ise 49’dan 53’e çıkmıştır.
YENİ KURULAN HER 10 FİRMANIN 1’İ YÜKSEK TEKNOLOJİ VE YAZILIM ŞİRKETİ
2022 yılında firma sayısı; yüksek teknoloji sektörlerinde 600, yazılım sektöründe ise 3.500 arttığı belirtilen raporda, Türkiye’deki toplam firma sayısındaki artışın %10’una yakını yüksek teknoloji imalatı ve yazılım sektöründen gelmiştir.
ÜÇ BÜYÜK SORUN: PATENTTE GLOBALLEŞME, TEKNOPARKLARDA VERİMLİLİK, AKADEMİDE NİTELİK
Patent başvurularında Türkiye’den 9.000 sınırı aşıldığı açıklanan raporda, yerleşiklerin yaptıkları uluslararası başvurularda ise ciddi bir düşüş gerçekleşmiştir. Aynı şekilde yabancıların başvurularında da %25 küçülmeyle ciddi bir düşüş görülüyor.
Tasarım tescil başvurularında ise 2021’de başlayan yüksek artış (%41,3) bu yıl da devam ederek (%32,1) toplam başvuru sayısı 7.800’ün üstüne çıktı. Yabancıların tasarım tescil başvurularında ise %10’un üzerinde artış yaşandığı görülüyor.
TEKNOPARKLARDA KAPASİTE ARTIŞI YÜKSEK, VERİMLİLİK ARTIŞI SINIRLI
Teknoparkların toplam performanslarına bakıldığında genel olarak kapasitelerinin arttığı ancak verimliliğin ve performansın aynı oranda artmadığı ortaya çıktı.
Kapasite açısından geçtiğimiz yıl 8 yeni teknopark ile toplam teknopark sayısı 81’e yükseldiği belirtilen raporda, teknoparklara yaklaşık 1.300 yeni firma ile toplam firma sayısı 8.605’e çıkmış ve 14.000 yeni istihdam toplam yaklaşık 90.000 kişiye ulaştığı görülüyor. Toplam ciro 141 milyar TL’den 196 milyar TL’ye yükselmiş olsa da, ABD doları bazında son yıllarda ilk kez azalarak 16 milyar ABD dolarından 11,8 milyar ABD dolarına düştüğü ortaya çıktı. Teknoparklardan yapılan toplam ihracatın cironun %68’ini oluşturması dikkat çekiyor. Firma başına performans değerlendirmesi yapıldığında, anlamlı yükselişin olmadığı dikkat çekiyor.
BİLİMSEL YAYINLARDA NİCELİKTE LİDERİZ, NİTELİKTE İSE ANLAMLI ARTIŞ YOK!
Bilimsel yayınlarda Türkiye bir önceki yıla göre, %11’lik artış oranıyla, atıf alabilen yayın sayısını en çok artıran OECD ülkesi olarak yüksek düzeyli nicelik artışı devam ettiği açıklanan raporda, atıf sıralamasında da 1 sıra yükselerek 13’üncü olmasına rağmen nitelik göstergeleri aynı seviyede kaldığı ortaya çıktı.