Enerji Depolama İhtiyacı Gittikçe Artıyor: Güneş ve Rüzgar Enerjisi Sorunu

Güneş ve rüzgar oldukça etkili yenilenebilir enerji kaynakları olsa da, bu enerji kaynaklarının ihtiyaç duyulan elektriği üretme konusunda bazı zorlukları bulunmaktadır.

Özellikle güneşli ve rüzgarlı havalarda, bu kaynaklar beklenenden fazla elektrik üretebilmektedir. Ancak Güneş bulutlu olduğunda veya rüzgar esmediğinde, bu yenilenebilir enerji kaynaklarından gelen elektrik miktarı düşebilmekte hatta tamamen kesilebilmektedir.

Bu sebeple, sadece Güneş ve rüzgara dayalı enerji kaynaklarına güvenen bölgelerin veya tesislerin büyük miktarda enerji depolaması gerekmektedir. Şu anda kullanılan lityum iyon piller enerjiyi depolama konusunda yardımcı olsa da, bu piller genellikle dört saat içinde boşalmaktadır. Bu nedenle ABD hükümeti, araştırmacıları ve şirketleri, en az 10 saatlik yedek güç sağlayabilen uzun süreli enerji depolaması teknolojileri geliştirmeye teşvik etmektedir.

California Üniversitesi, San Diego’daki Yenilenebilir Enerji ve İleri Matematik Laboratuvarı direktörü olan Patricia Hidalgo-Gonzalez, “Daha fazla depolama alanı getirmek, enerjiyi daha uygun maliyetli hale getirebilir” diyor ve araştırmalar lityum pillerin genellikle kısa süreli enerji depolaması için kullanıldığını göstermektedir.

Farklı yöntemler de uzun süreli enerji depolama sağlamaktadır. Örneğin, yapay barajlar yüksek bir rezervuara su pompalayarak elektrik enerjisini depolayabilmektedir ve ihtiyaç duyulduğunda suyun akması sağlanarak elektrik üretilebilmektedir.

Bunun dışında, pek çok şirket enerjiyi yer altında depolamak için çeşitli yöntemleri araştırmaktadır. Örneğin, Kanada merkezli Hydrostor adlı şirket fazla yenilenebilir enerjiyi yeraltı mağaralarına basınçlı hava pompalayarak depolamaktadır.

Jon Norman isimli Hydrostor başkanı, “Yer altında bir su pistonu yaratıyoruz” diyerek bu sistemi açıklamaktadır. Bu şekilde, depolanan enerji ihtiyaç duyulduğunda tekrar kullanılabilmekte ve enerji depolama sorununa çözüm sunulmaktadır.