Antalya Diplomasi Forumu (ADF) kapsamında, merkezi Brüksel’de bulunan düşünce kuruluşu Avrupa Politika Merkezinin (EPC) işbirliğiyle düzenlenen ” Avrupa Birliği’nin (AB) Küresel Dönüşümleri Şekillendirme Kabiliyeti” başlıklı panelde, küresel dönüşümlere AB’nin yanıt verebilme kabiliyeti ve değişen dünyanın koşullarına ayak uydurabilme olanakları ele alındı.
Anadolu Ajansının (AA) “Global İletişim Ortağı” olduğu, Belek Turizm Bölgesi’ndeki NEST Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen Antalya Diplomasi Forumu 2024’te, moderatörlüğünü EPC Başkanı Fabier Zuleeg’in yaptığı, “AB’nin Küresel Dönüşümleri Şekillendirme Kabiliyeti” başlıklı panelde Lüksemburg Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Xavier Bettel, Arnavutluk Avrupa ve Dışişleri Bakanı İgli Hasani, AB Dış İlişkiler Dairesi (EEAS) Direktörü Angelina Eichhorst, eski Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar-Kitarovic, eski İspanya Dışişleri Bakanı Ana Palacio konuşmacı olarak yer aldı.
Lüksemburg Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bettel, dünyada küresel çapta büyük bir karışıklığın olduğunu belirterek “Ortak sorunlarımız var. İlk intiba bu ortak sorunlara ulusal çözümler bulmamız yönünde ancak bu bir hata. Kovid-19’da, iklim krizinde, barış konusunda bunu görüyoruz. Ortak sorunlar için ortak çözümlere ihtiyaç duyuyoruz.” diye konuştu.
Ukrayna’da devam eden savaşı örnek gösteren Bettel, bunun yerel gözükmesine rağmen aslında küresel bir sorun olduğunu ifade etti.
Bettel, Gazze’deki duruma ilişkin değerlendirmesinde de “Bana İsrail’den mi, Gazze’den mi yanayım diye sorulacak olursa ben barıştan yanayım.” dedi.
Mevcut durumun, İsrail ve Filistin arasında gibi gözükmesine rağmen etkilerinin küresel boyutta olduğunu vurgulayan Bettel, bazılarının ise söz konusu durumu Müslümanlar ve Yahudiler arasında bir savaş olarak gördüğünü belirtti.
“Beklentileri karşılayamayan uluslararası örgütler”
Arnavutluk Avrupa ve Dışişleri Bakanı Hasani ise ülkesinin AB üyeliği için beklediğini vurgulayarak “İşlevsiz bir Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyimiz var. Kendisinden beklenenleri karşılayamıyor. Kendilerinden beklentileri karşılayamayan birçok uluslararası örgütümüz var.” ifadelerini kullandı.
Gazze’deki duruma da değinen Hasani, iki devletli bir çözümün gerekli olduğunun altını çizdi.
Hasani, dünyanın, sadece sert güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya olmadığını belirterek iklim krizi ve Kovid-19 salgını gibi sorunların varlığına da dikkati çekti.
Eichhorst’tan birlikte hareket etme mesajı
Dünyanın karşılaştığı çok sayıda sorun olduğunu vurgulayan EEAS Direktörü Eichhorst ise “Hiçbir millet, hiçbir ülke, hiçbir toplum dünyada yaşananlara karşı bağışıklığa sahip değil. Bu, çok önemli. Kendinizi tek başınıza koruma altına alamazsınız. Bunu birlikte yapmalısınız. Bu, ilk ders olmalı. Çalışmalı, birbirinize bağlı olmalısınız.” diye konuştu.
Eichhorst, sorunların üstesinden gelmek için birlikte hareket etmenin tek çözüm olduğunu kaydetti.
Birçok ülkenin AB’ye üye olmak istediğini ifade eden Eichhorst, bunun nedeni olarak, ülkelerin birlikteyken daha güçlü olmasını gösterdi.
Eichhorst, AB’nin sorunlara karşı müdahale hızının yavaş olduğu yönündeki eleştirileri de yanıtlarken ekonomik kriz, Orta Doğu’daki sorunlar, Kovid-19 salgını, Ukrayna’daki savaş ve Gazze’de devam eden İsrail saldırıları gibi konularda Brüksel’in hızlı hareket ettiğini savundu.
Küresel açıdan, kaynaklar ve değerler rekabeti, Kovid-19 salgını, Ukrayna savaşı ve İsrail’in Gazze saldırılarına dikkati çeken Hırvatistan eski Cumhurbaşkanı Kitarovic de mevcut durumun AB’nin küresel bir oyuncu olması için fırsat olduğunu belirtti.
Kitarovic, “Karşılaştığımız tüm bu sorunlar, ulusal değil, uluslararası yanıt gerektirir. Koordine bir eylem, çok yönlülük, değerlere güven ve dayanışma gerektirir. AB de bunlarla ilgili. Her zaman hemfikir değiliz; farklı coğrafyalara, farklı tarihlere, farklı perspektiflere sahip 27 ülkeyiz. Bazen harekete geçmemiz gereken bir konuda fikir ayrılıklarımız oluyor ancak ortak değerlerde büyük bir başarı sağlıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Eski İspanya Dışişleri Bakanı Palacio ise AB’nin işlevsel olmayan, yavaş bir yapıya sahip olduğuna yönelik eleştirileri “AB, 20’nci yüzyılın büyük bir başarısıdır. 21’inci yüzyılın da büyük başarısı olmayı umuyoruz. Bu nedenle kapımızı çalan ülkeler var.” dedi.