14 Mart Tıp Bayramı’nda hekimler ve sağlık çalışanları hakları için alanlarda seslerini yükseltirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ise 14 Mart nedeniyle yaptığı konuşmada Türkiye’nin sağlık sistemine ilişkin “pembe” bir tablo çizdi. Konuşmasında bütçede kara deliğe yol açan, “hasta garantili” şehir hastanelerini öven Erdoğan, “Sağlık altyapısında dünyada Türkiye’nin eline su dökecek ülke olmadığını bugün hemen herkes kabul ediyor” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın sözleri, sağlık emekçilerinin tepkilerine neden olurken; Cumhuriyet’e konuşan CHP Bursa milletvekili Kayıhan Pala’da söz konusu ifadeleri eleştirdi. Erdoğan’ın aksine Türkiye’de sağlık sisteminin performansının çok kötü olduğunu vurgulayan Pala, “Biz buna insanların yaşama sürelerine, sağlıklı yaşama sürelerine, sağlık hizmetlerine erişimine bakarak karar veriyoruz. Dünyada hiçbir ülkede insanlar, nüfusundan fazla acil servislere başvurmazlar” diye konuştu. Pala, “Sağlık Bakanı, 2023’te 150 milyondan fazla acil servislere başvuru olduğunu açıkladı. Acil servislere başvuranların 4’te 3’ü aslında acil hasta değil. Dünyada hangi sistemde insanlar acil olmadığı hâlde acil servislere başvuruyor? Çünkü insanlar randevu alamıyorlar. Çünkü randevu aldıklarında 3-5 dakikalık hizmetten istedikleri sonuçları alamıyorlar. Üstelik randevu alıp, reçete yazdırdıktan sonrda reçeteye erişmekle ilgili ciddi problemler yaşıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘Sermayenin yararına’
TİP 1 Diyabet hastası çocukların sensörlerini karşılamayan az sayıdaki ülkelerden bir tanesinin Türkiye olduğunun altını çizen Pala, “HPV aşısını karşılamayan ülkelerden bir tanesi. Bunun yerine şehir hastanesi adıyla kamu-özel ortaklıklarına para aktarılıyor. Geçen yl bütçede tartışmıştık. Bütçenin yüzde 11’inden fazlasını 14 şehir hastanesine gidiyor. Geri kalan bütçe ise 900’ün üstünde devlet hastanesi, 8 binin üstünde aile sağlığı merkezi, 3 binin üstünde 112 sağlık merkezi ve 850 binin üstünde sağlık çalışanına maaş, ücret, ek ödeme olarak gönderiliyor” değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca Pala, şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Cumhurbaşkanı, ‘rüyam’ dediği şehir hastanesi projelerini 34 tane açıklamıştı. Fakat biz ve Türk Tabipleri Birliği, bu projelerin toplum yararına olmadığını, küresel sermayeye kaynak aktardığını, çok verimsiz olduğunu ortaya koyup kanıtladıktan sonra bu projeleri 18’de kesmek zorunda kaldı. Madem bu kadar iyiydi bu projeler, neden 34’ten 18’e indirmek zorunda kalındı? Adına şehir hastanesi denilen hastaneler, bildiğimiz eski devlet hastanesi modeliyle yapılıyor. Kamu-özel ortaklığı modelinden vazgeçmek orunda kalındı. Çünkü bu model tamamen sağlık sermayesinin yararına, halkın ve sağlık çalışanlarının zararınadır. Dolayısıyla Türkiye’de kamucu, eşit, ücretsiz, erişilebilir ve nitelikli bir sağlık sistemine ihtiyacımız var.”